From Dusk Till Dawn
Flash TV’de yayınlanan (şu anda yayından kalkmış) FULLGAME adlı bir oyun programı vardı. Belki izleyenleriniz vardır veya hepiniz izlemişsinizdir bu programı. Her neyse, FULLGAME’de bu oyunun ufak bir tanıtımını izlemiştim ve oyun gerek görüntüleri olsun gerekse konusu olsun beni etkilemişti (Konusu aynı adı taşıyan bir filmden uyarlandı). Bu oyunu alma sebebim işte bu. Gerçi oyunu oynayınca hayal kırıklığına uğradım ama aldık bir kere ne yapalım. Bu yüzden bu incelemede de oyun hakkında pek güzel şeyler yazmayacağım.

Dediğim gibi oyun bir filmden uyarlandı. 1995 (1996 da olabilir) yılında çevrilen ve başrolünü George Cloney’nin oynadığı bir film, From Dusk Till Dawn. George Cloney filmde Seth Gecko adlı bir suçluyu oynuyordu. Mahkum olduğu hapishanede de bir takım esrarengiz olaylar vardı (vampirler falan). Şimdi filmi bırakalım ve oyuna geçelim.

Oyun da yukarıda anlattığım gibi başlıyor. Seth Gecko hücresinde Bruce Kleinfeld adlı şahısla konuşuyor. Onlar konuşurken hapishanedeki bazı suçluların görüntüleri gösteriliyor (kimi idama götürülüyor, kimi hapishaneye getiriliyor). Demo film biraz ilerleyince de hapishaneye bir helikopterin geldiğini görüyoruz. Helikopterle hapishaneye mahkumlar getiriliyor. Mahkumlar hapishaneye girdiklerinde onlara hapishanenin kurallarıyla ilgili birşeyler söyleniyor. O sırada mahkumlardan biri kuralları okuyan adama başlıyor küfretmeye. O da yetmezmiş gibi adama saldırıyor ve oradaki askerler mahkumu öldürüyorlar. Askerlerden biri mahkumun yanına gidiyor (ölmüş mü diye bakacak) ve o da ne? Mahkum birden canlanıyor (hem de vampir olarak) askerin kolunu kopartıyor. Diğer mahkumlar da öteki askerleri öldürüyor ve hapishanenin kontrolü vampirlere geçiyor. Amacımız da hapishaneden kaçmak.

Şimdi konu biraz güzel gelse de konunun başlayışı bana çok saçma geldi. Yani mahkum ölüyor ve birden vampire dönüşüyor. Daha değişik bir şekilde yapsalardı bu olayı, daha güzel olurdu. Yukarıda anlattığım olaydan sonra oyuna başlıyoruz. Elimizde elektrikli bir silah var (ufacık birşey ama işe yarıyor).

Başlar başlamaz birçok vampirle karşılaşıyoruz. Oyun ilerledikçe bize yardım eden bazı insanlar oluyor (Rahip, hapishane askerleri, işçiler falan). Zaten insanların çoğu vampir olmuş. Buraya kadar herşey normal görünüyor. Yani konu ve konunun ilerleyişi ama asıl can sıkıntısı veren şeyler daha sonra ortaya çıkıyor.

Oyuna adventure havası katmak için bazı şeyler koyulmuş (insanlarla yardımlaşma gibi) ama bunlar o kadar kötü yapılmış ki görünce hayrete düşeceksiniz. Bir kere size yardım eden bir insan kesinlikle ölmüyor. Yani yanınızda gelen bir insan sizi bir yere mi götürecek, o yere gidene kadar ona hiçbir şey olmuyor (vampirler saldırsa, ateş edilse adam ölmüyor). Bu gözüme batan ilk kötü nokta. İkincisi o kadar boş ara demolar var ki yani gereksiz yere oyuna koyulmuş. Onun dışında insanlarla iletişimlerde sadece bu oyunda adventure olduğu görülsün diye koyulmuş sanki. Adam, hadi senle işim bitti kaybol diyecek neredeyse (oyunu biraz kötülüyorum ama gözüme çok battı bunlar).