OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03-13-2016, 05:27 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Atlantis:Evolution İnceleme

Atlantis:Evolution İnceleme

Kötü bir macera oyunu nasıl olur onu anlatacağım size. Büyük umutlarla beklediğim bir oyunun inanılmaz kötü olması beni çok üzdü. Neden bu kadar büyük ümitlerle bekliyordum? Çünkü bu oyun Dragon Lore ve Lost Eden'in yapımcılarının elinden çıkan bir oyundu.

Hemen oyun hakkında kısaca bilgi vereyim çünkü yazıyı çok uzun tutma niyetinde değilim. Oyunumuz klasik Myst-gibi ve "point & click" arayüze sahip bir oyun. Yıl 1904, Curtis Hewitt, New York City'de yaşayan 25 yaşında bir gazetecidir. Hewitt, Patagonia'daki işini bitirdikten sonra evine dönmektedir ki bir girdaba yakalanarak gemisi batar. Ne büyük bir şans ki kendini hepimizin çok iyi bildiği birden kayıp şehir Atlantis'te bulur. İşte size kötü macera oyunu örneği klişe bir konu. Kahramanımızın istemeyerek de olsa keşfettiği Atlantis'te hiç hoş karşılanmaz. İlk amacımız tabii ki bir yolunu bulup evimize geri dönebilmek ve bu arada Atlantis halkını, kendilerini yöneten zalim tanrılardan kurtarmak.

Hikayemiz kısaca böyle. Arayüze daha ayrıntılı bakacak olursak oyunumuz "first-person" görüş açısı ile üç boyutlu bir ortamda oynanıyor. İmlecimiz ilerleyebileceğimiz yerlerde şekil değiştiriyor ve tek bir tıkla ilerliyoruz. Çoğu zaman ise nereye gittiğimizi, nasıl gittiğimizi anlayamıyoruz. Bunun sebebi ise arka plan görüntülerinin çok fazla karışık olması. O kadar çok gereksiz şey var ki, tek bir tıkla geldiğimiz yere bir önceki görüntüden nasıl geldiğimize inanamıyoruz. Bu kadar gereksiz ve rahatsız edici renklere sahip nesnelerin arka plana gömülü olması tabii ki beraberinde çok ciddi piksel avlama sorunları getiriyor. İmleç her ne kadar şekil değiştirse de kesinlikle yeterli olmuyor. Bununla beraber oyunun çökmesine bile sebep olacak bir sürü "bug" var. Bazen imleç ortadan kayboluyor ve öylece kalıveriyorsunuz. Bazen ses, müzik kesiliyor. Bunun gibi bir sürü "bug"da cabası.

Oyunun tek albenisi arada seyrettiğimiz videolar. Bunlarda ise bir macera oyunu için önemsiz de olsa karakter animasyonlarının çok başarısız olduğunu söyleyemeden geçemeyeceğim. Seslendirmeler ve karakterlerin ağız hareketleri tamamıyla alakasız. Bir de çok saçma bir yorum olacak ama karakterlerin diş çizimleri nedense çok dikkatimi çekti. Çok abartılı yapılmışlar ve sanki insanların ağzında 100-150 diş varmış gibi gözüküyor Diyaloglar ise hiç anlam veremediğim bir şekilde kullanılmış. Sadece simgeleri seçerek karakterimizin konuşmasını sağlıyoruz ve bu simgelerden karakterimizin ne diyeceği hakkında bir fikir edinmek imkansız.

Bütün bu kötü tasarlanmış ekran geçişleri arasına bir de bir o kadar gereksiz aksiyon öğeleri konulmuş. Örneğin bir ip üzerinden kayarak başka bir platforma giderken uygun zamanda tıklamazsanız karakterimiz düşüyor ya da duvara çarpıyor ve ölüyor. Şimdi bir oyuncu bir iki denemede zaten bu saçma sapan aksiyon bölümlerini geçer. Oyuncunun hızını ve motivasyonunu bölmeye ne gerek var diye düşünüyorum. Sadece bununla da kalmıyor. Oyunda çoğu kez aptal aptal diyaloglar kuran nöbetçiler tarafından vurulup tuzla buz oluyoruz. Ben aslında macera oyunlarında karakterin ölmesine hepten karşıyım ve macera oyununun doğasına ters düştüğü düşüncesindeyim. Yeni nesil macera oyunlarında (Bkz. Broken Sword: Sleeping Dragon) yavaş yavaş buna alışsamda Atlantis olayı iyice abartmış. "Third Person Shooter" mı oynuyorum, macera mı oynuyorum, ne oynuyorum anlayamadım bir süre

Menüleride biraz yaratıcı yapalım derken oldukça kullanışsız yapmışlar. Menü simgelerinin yanında ne iş yaptıkları yazmıyor. Lakin, imleci bir süre üzerlerinde tuttuğumuzda o menünün ne iş yapığını anlayabiliyoruz.

Aslına bakarsanız bence bir macera oyununun değerlendirmesinde arayüz vs. önemli değildir. Benim için önemli olan her şeyden önce yaratıcı bir konu ve bu konu ile tamamıyla bütünleşmiş bulmacalar. Bütünleşmiş bulmacalar ile ne demek istiyorum. Yeni nesil macera oyunlarına bir bakalım. Mesela Aura, Black Mirror. Bu oyunlarda bir kapı açmak için, bir çekmece açmak için abuk subuk bir sürü bulmaca çözersiniz. Nedeni belli değil. Ben neden bir çekmece açmak için bulmaca çözeyim. Kim koymuş o bulmacayı oraya.

Bir de şu oyunlara bakalım. Eski Lucas macera oyunları, Syberia, Longest Journey, Myst, Alida. Bu oyunlarda genelde bulmaca çözdüğünüzün farkında bile olmazsınız. Örneğin Syberia II'de bir saat bulmacası vardır. Saatin orasını burasını kurcalayıp çözdüğünüzde çalar ve bu sebeple odayı birisinin terk etmesi sonucunda bir anahtarı alırsınız. Yani sebep, sonuç ilişkisi mükemmel. O bulmacayı neden çözdüğünüzü bilirsiniz. Hiç kimse sizin için aman birisi gelsin şu bulmacayı çözsünde şu çekmeceyi açsın gibisinden bir bulmaca koymaz (Alide hariç).
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:59 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35