OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08-21-2015, 09:19 AM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart The Elder Scrolls IV: Oblivion (İnceleme)

Hikaye şu şekilde gelişiyor, olay Tamriel ülkesinin Cyrodiil isimli başketinde cereyan ediyor. İmparatorumuz, kimliği belirlenemeyen bir suikastçi tarafından öldürülüyor ve biz de bu olaya şahit oluyoruz. Bunun yanında, Tamriel ülkesinde cehennem olarak kabul edilen Oblivion’un kapıları açılıyor ve oranın demon’ları Tamriel’e girip halka saldırmaya başlıyorlar. Tabii bununla birlikte bize de klasik bir görev düşüyor; imparatorun katilini bulmakla beraber, ülkemize ve hatta başkent Cyrodiil’e saldıran istilacılara karşı mücadele etmek.

Serinin geçmiş oyunlarına göre kendisini inanılmaz derecede geliştirmiş ve ayrıntı olayının neredeyse son noktasına gelinmiş. Karakter yaratma olayından tutun da, grafiksel gelişim ve oynanış son derece enteresan bir hale gelmiş. Eklenen bu inanılmaz ayrıntılar ve grafiksel gelişim, sahip olduğumuz bilgisayarlarımız konusunda da bizi kuruntuya düşürecek cinsten. Çünkü, inanılmaz bir sistem gereksinimine ihtiyaç var, hatta ortalama ya da yüksek olarak kabul ettiğimiz bilgisayar sistemlerini bile tereddütte bırakabiliyor. Yükledikten sonra oyuna giriş yaparken, sistem performansını ve grafik seviyesini kendine göre ayarlıyor ve buna göre belki bir bakıma bizleri rahatlatabiliyor. Ancak, tabii ki maksimum performans almak istiyorsak, en azından 3 Ghz’lik bir işlemciyi gözden çıkarmamız gerekiyor. 1 GB’lık RAM, hatta daha fazlasının sistemimizde bulunması lazım. Ekran kartı konusuna girmiyorum bile, kallavi bir kartınız yoksa, Oblivion’dan verim alamayacaksınız demektir.

Oldukça katı kuralları olmasına rağmen, bilgisayarımızda Medium özellikler ile çalıştırdık ve Oblivion dünyasındaki yolculuğumuza başladık. Daha en başta karakter yaratma ekranına geldiğimiz zaman dumura uğramaya başladık. Öncelikle kendimize istediğimiz race’den bir karakter seçiyoruz. Öncelikle bu race’leri tanıtalım, ardından da karakter yaratma ekranı hakkında bilgiler verelim;

Imperial: Diplomasi ve ticaret konularında kendisini geliştirmiş olan bu karakterimizin zırhları son derece gelişmiş ve sosyal ilişkilerinde de başarılı. Savaş yetenekleri de ön planda ve Cyradill’in şehirlilerini teşkil ediyorlar.

Khajiit: Akıllı ve hızlı olan bu race, akrobasi özelliklerini ve doğallıklarını kullanarak rahatça hırsızlık yapabiliyorlar. Ayrıca karanlıkta çok rahat görebilme özelliğine de sahipler.

Nord: Skyrim’de yaşayan bu şehirliler çok uzun boylular. Güçlü olmanın yanında soğuğa karşı dayanıklıkları bulunuyor ve oldukça yetenekli savaşçılar. Orc: Wrothgorior ve Dragontail Dağları’ndan geliyorlar. Zırhçıları zamanında ödüller almışlar, doğal olarak son derece sağlam zırhları bulunuyor ve berserker özelliğine de sahipler.

Redguard: Bunlar Tamriel’deki en yetenekleri savaşçılar. Tüm silah ve zırh seçeneklerine karşı yetenekleri bulunuyor, zehre karşı da dayanıklılık teşkil ediyorlar.

Wood Elf: Western Valenwood’dan geliyorlar ve “Bosmer” olarak da geçiyorlar. Hızlı olduklarından dolayı hırsızlık yetenekleri gelişmiş, Tamriel’deki en iyi okçular bunlar. Yaratık komuta edebilme özellikleri de bulunuyor.

Argonian: Sürüngenler olarak biliniyorlar ve yaşadıkları bataklıklarda iyi kamufle oluyorlar. Zehirlere karşı dayanıklıkları var ve su altında da nefes alabiliyorlar. Kilitleri de rahatlıkla açabiliyorlar.

Breton: Hızlı büyü kullanabiliyorlar. Büyü enerjilerine de dayanıklıkları var. Summon edebilme ve iyileştirme konusunda da kendilerini geliştirmişler.

Dark Elf: Morrowind’de “Dunmer” olarak da biliniyor. Kılıç, ok ve yıkım büyüleri son derece gelişmiş. Ateşe dayanıklıkları var ve hayalet summon edebiliyorlar.

High Elf: Summerset Isle’da “Altmer” olarak biliniyorlar. En güçlü ırk olarak geçmesine rağmen ateş, şok ve buza dayanıklılık gösteremiyorlar.

Bu karakterler arasından kendimize uygun olanı ya da oynanış şekli en çok bize uygun olanı seçiyoruz ve ardından fiziksel görünümü üzerinde çalışmaya başlıyoruz. Çalışmaya başlıyoruz dedim çünkü bir yüz yaratma olayı, bu kadar ayrıntılı bir şekilde tasarlanabilir sanırım. Yüzümüz üzerindeki her bir organın farklı farklı özelliklerini ayarlayabiliyoruz. Burun ne kadar uzun olsun, yanak ne kadar çökük ya da kalkık olsun, alnımız ne kadar geniş olsun gibi çeşitli ayrıntılarla uğraşmak tamamen bizim elimizde. Değişik saç şekillerinin yanında derimizin her bir ayrıntısının koyuluğu ve açıklığı bile ayarlayabileceğimiz özellikler arasında bulunuyor. Aslında, bu kadar ayrıntı ilk başta bizlere “Vay be!” dedirtse de, aslında sadece teferruat olarak görülebilir ve aslında tüm ayarlar ile uğraşmadan bir süre sonra devam butonuna basma ihtiyacı hissedebiliriz. Yine de tüm bu karakter fiziklerini oyun içerisinde bizzat görmek güzel bir özellik. İsmimizi de verdikten sonra oyun içerisine giriş yapıyoruz.

Her an bir ayrıntı

İlk başta hep bir hücrede başlıyoruz ve daha sonra gelip bizi buradan çıkartıyorlar. Ancak, başta seçtiğimiz her race’in farklı diyaloglar oluşturuluyor ve bir süre sonra olayların seyri de farklı bir şekilde gitmeye başlıyor. Öncelikle grafiklerden bahsetmek gerekiyor. Gerçekten harika bir çalışma yapılmış ve özellikle her karakter animasyonları ile tek tek uğraşılmış. Ağız hareketlerinden tutun da, o anki ruh durumları, surat mimiklerinden rahat biçimde anlaşılabiliyor. Hatta, bu oyun içerisinde bizlere tekrar hatırlatılıyor. İnsanları mutlu, mutsuz ya da tedirgin ettiğimiz zaman, surat ifadelerinden bunu anlayabiliyor ve buna göre hareket edebiliyoruz. Bunun dışında ışık ve gölgeleme efektleri de gayet iyi. Ancak, grafiklere biz medium düzeyde oynadığımız bir makinada süper diyebiliyorsak, demek ki en yüksek seviyede oynandığı zaman bizlere görsel bir şölen sunacaktır. Kontroller son derece rahat olmuş. Çok fazla olmayan tuş kombinasyonları sayesinde rahatça karakterimizi yönetebiliyor ve Inventory’mizle ilgili işlemler yapabiliyoruz. Hareket etmek ve saldırı yapabilmek son derece rahat. Hücreden çıktıktan sonra diğer elemanlar ile ilerliyoruz ve onların bazı saldırılara karşılık verdiklerini görüyoruz. Oblivion’da inanılmaz bir çevreyle etkileşim söz konusu. Etrafta bulabildiğimiz neredeyse tüm eşyaları, alet-edevatı ve hatta yiyecekleri alabiliyoruz. Hepsinin esprisi farklı ve kesinlikle bir yerlerde bizim işlerimize yarıyorlar. Öldürdüğümüz ya da öldürülen yaratık ya da düşmanların üstlerini mutlaka arıyoruz ve buralardan çok önemli eşyalar, silahlar ya da zırhlar bulabiliyoruz. Oldukça geniş sayılabilecek bir Inventory’miz var ve oyunun başlarında neredeyse bulduğumuz herşeyi buraya koyabiliyoruz. Zaten, ileriki zamanlarda uğradığımız köy ve şehirlerde bunları satabilme şansına sahibiz. İlk silahımıza kavuştuktan sonra uzun bir süre maceramıza yer altı tünellerinde devam edeceğiz. Burada genelde karşımıza goblin’ler ve dev fareler çıkacak. Fareleri öldürdükten sonra onların etlerini bile alıp saklamamız ileride işimize yarayabiliyor.

Ekranımız ilk başta karışık gelir gibi oldu ama o sıralar mantığını pek çözememiştik. Çözdükten sonra ise gerçekten oldukça kullanışlı ve işlemlerimizi rahatça gerçekleştirebileceğimiz bir ekran yaratıldığını rahatça anlayabiliyoruz. Ekranımızın altındaki ikonları üç kısım gibi düşünün. En baştaki; sağlık, yorgunluk ve büyü gücümüzü gösteriyor. Yorgunluğumuz, sürekli koştuğumuzda, zıpladığımızda ya da saldırı yaptığımızda azalıyor ve bunu ara sıra dinlenerek ya da bekleyerek tekrar doldurmamız gerekiyor. Buraya tıklayıp Inventory tuşuna basarsak, burayla ilgili menümüz geliyor. Bu menü açıldığında alttaki tab’ları kullanarak menü içerisinde gezebiliyoruz. Karakteristik özelliklerimizi, geliştirmekte olduğumuz yeteneklerini, bir sonraki level’a ne kadar kaldığını, ayrıca kendimizle ilgili daha ayrıntılı bir istatistik sayfasını da görebiliyoruz. Son derece kapsamlı ve şimdiye kadar yaptığımız ve girdiğimiz diyaloglar bile burada bulunuyor. Bunun dışında, aşağıdaki 2. kısım silahların bulunduğu yer. Oraya tıklayıp Inventory’nin içine girildiği zaman da üzerimizde bulunan eşyaları görebilme şansına sahip oluyoruz. Onların özellikleri, hit point’leri ve ne kadar yer kapladıkları da rahatça görülebiliyor. Yine alttaki tab’lardan menü içerisinde gezinmek mümkün. Son olarak da, bir sonraki kısımda büyüler var. Ona tıklayıp yeniden Inventory’mize bastığımızda bu sefer büyülerimiz ve onlarla ilgili çeşitli özelliklerin bulunduğu ekrana ulaşabiliyoruz. Aslında son derece güzel ve işlemlerimizi rahatça gerçekleştirebildiğimiz bir sistem.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-21-2015, 09:19 AM   #2
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Sıfırdan daha yükseğe

İlk bölümler aslında bir bakıma tutorial özelliğini de taşıyorlar ancak bir yandan özelliklerimizi geliştirmeye de devam ediyoruz. Kılıcımızı çok kullandığımız zaman kılıç özelliğimiz artıyor, zıplama ya da gizlilik özelliklerimizi kullandığımızda, onlar da artış gösteriyorlar. Yani uzun lafın kısası, yaptığımız her hareket, bizi bir bakıma sürekli geliştiriyor ve daha iyi bir savaşçı haline getiriyor. NPC’lerle girdiğimiz diyaloglarda bile bunun meyvalarını yiyoruz. Onlarla oluşturduğumuz olumlu diyaloglar, bizlerin sosyal ilişkilerini de arttırıyor ve bunun sonucunda onlardan daha fazla bilgi alabiliyoruz. Bu biraz da bizim karakterimizin sosyal özelliğiyle de alakalı. Çevreye verdiğimiz zarar ya da yaptıklarımız da bir başka etken. Birilerinin karşısında birşey çalıyorsak ya da kılıçla bir manevra yapıyorsak, bu sefer bizden şüphelenebiliyorlar. Bize güvenlerini kaybettikleri zaman hiçbirşey konuşmuyorlar, daha da kötüsü düşman kesilip saldırabiliyorlar. Bir yandan hayatımız ve görevlerimiz için dövüşmeye devam ederken, gerçek hayatımızı göz önünde bulundurup, NPC’lere de buna uygun şekilde davranmamız gerekiyor. Bize olan güven ya da güvensizliklerini konuşmalarından ve suratlarından da anlayabilmek son derece güzel ve oyuna renk getiren bir özellik oluyor. Bölüm geçtikten sonra bizlere hangi büyüyü almamızı istediğimiz soruluyor ve bu sayede yeni büyüler kazanıyoruz. Bunları kullandığımız zaman ilk başlarda fazlaca mana gidiyor, ancak daha sonra kendimizi geliştirdikçe giden mana sayısı da azalıyor. Çok çeşitli büyülerimiz var, bunların bazıları avantaj sağlamanın yanında, yanlarında çeşitli zararlar da getirebiliyorlar. Atak gücümüzü arttırırken, zırhımızdan eksilten, ya da yorgunluk seviyemizi düzeltirken, saldırılara daha açık hallere getiren büyülerimiz mevcut. Oblivion’un en can alıcı noktalarından birisi ise, kendi büyülerimizi kendimiz yapabilmemiz. Gerekli eşyayı bulduktan sonra Inventory’mize alıyoruz, etraftan topladığımız bitki, et, yiyecek ve bunun gibi değişik materyalleri, bu eşya içerisinde kullanarak kendi büyülerimizi oluşturabiliyor ve üzerimizde kullanarak faydalı hale getirebiliyoruz. Büyü hazırlama ekranında, malzemelerimizi karıştırırken o anda nasıl bir etki edeceğini de takip edebiliyoruz. Gerçekten son derece renkli ve bizleri farklı arayışlara götürebilecek bir özellik. Fare etlerini bir bakıma bu yüzden de biriktirmenizde fayda var. Bunun dışında, topladığınız herşeyi, istediğiniz zaman ilgili kişilere satma şansına sahipsiniz. İlk olarak kaleye geldiğinizde, oranın otelcisi ve aşçısına gittiğinizde, sizin üzerinizdeki yiyecekleri alabiliyor. Böylece bir yandan para da kazanmış oluyoruz.

Konuşmak da var

Tabii herşey savaş demek değil. Yeri geldiği zaman gizlilik özelliklerini de geliştirmemiz gerekiyor. Bazen kalabalık düşmanların olduğu yerlerde zorluk çekmemek için gizlenmeli ve fırsat bulduğumuz zaman gizlice saldırmalıyız. Böyle olduğu zaman düşmanın daha fazla canı gidiyor ve biz de daha rahat ediyoruz. Bir de lockpick olayı var. Bazı cesetlerin üzerinde lockpick’ler var, bunları birikterek, kilitli kapıların ve sandıkların üzerinde kullanabiliyoruz. Lockpick yapacağımız durumlarda, yeni bir ekran açılıyor ve burada bulunan 4-5 tane çubuğu üstteki aynı hizaya getirmeye çalışıyoruz. Geldikleri zaman da hemen sol mouse tuşunu kullanıp, elimizdeki lockpick’i boşa kullanmadan kapıyı açıyoruz. Bunu bir mini oyun gibi görecek olursak, içerisinde bunun gibi birçok mini oyuna da rastlamak mümkün. Çünkü, konuşmadıkları zaman NPC’leri rüşvet karşılığında konuşturma durumunda da kalabiliriz. Aslında, savaşmak ve hayatta kalmanın dışında, Oblivion’da sosyal ilişkilerimizi de son derece mantıklı kullanmalı ve bize gereken bilgileri ve materyalleri bu sayede almalıyız.

Oblivion bize oldukça fazla sayıda alet-edevat vaadediyor ve herbirinin özellikleri de birbirlerinden fark ediyor. Bazı eşyaları her iki elimize de yerleştirebiliyoruz. Bir elimizde kılıç diğer elimizde kalkanımızı kullanabiliyoruz. Tabii bazı silahlar iki el için yaratıldıklarından dolayı, kalkan kullanamadığımız zamanlar oluyor. Meşale de son derece önemli bir unsur. Karanlık yerlere geldiğimiz zaman, meşaleyi elimize alıp yolumuzu aydınlatabiliyoruz. Bir diğer enteresan alet ise, tamir çekici. Repair Hammer olarak geçiyor ve hasar almış olan silahlarımız üzerinde kullandığımızda biraz olsun tamir edebiliyor, bu da bizim işimize yarıyor. Her yaptığımız aksiyonun, bir özelliğimizi arttırdığını da ayrıca belirtelim. Topladıklarımızı yemek, üzerimizdeki tamir etmek, bol bol kilit kırmak, zıplamak derken, bu özellikleri içine alan kategorideki tüm özellikler ufak ufak artışlar göseriyorlar. Şahsen benim çok sevdiğim bir olay bu; yaptığımız herşeyin bir sebep sonuç ilişkisi ve bunları da kullanabildiğimiz yerler var. Olaylar, karakterler ve insanlar arasındaki ilişkiler, Oblivion’da gerçekten takdire değer biçimde ayarlanmış. Bu da, bir bakıma bizi her oynadığımızda değişik olayların beklediği sinyalini de verebiliyor.Sesler ve müzikler konusunda söylenecek güzel şeyler var. NPC ve karakter seslendirmeleri son derece kaliteli yapılmışlar ve filmleri aratmıyorlar. Bunun dışında silahların sesleri ve çevreden gelen doğal sesler oyunun içerisinde son derece gerçekçi duruyor. Müziklere gelince, en başta şehrin üzerinden şöyle bir geçerken ve oyuna hazırlanırken çıkan video sırasında çalan müzik son derece iyiydi ve hatta bana biraz olsun Yüzüklerin Efendisi’nin müziklerini bile andırdı. Gayet sağlam bir orkestrayla yaratılmış, kulağa da son derece güzel geliyor. Evinizdeki ses sisteminizi ortalamanın biraz üzerinde olduğu zaman, Oblivion’dan son derece güzel surround ses alabileceğini tahmin ediyoruz.

Radiant yapay zeka sisteminin kullanıldığı yapım, dövüş kısmında vasat, sosyal etkileşim kısmında iyi bir performans sergiliyor. Düşmanlar bizi gördükleri zaman böyle panik yapar gibi saldırmaya başlıyor ve şuursuzca bize vuruyorlar. Korunacakları zaman da sadece kalkanlarını havaya kaldırıp bir süre bekliyorlar ve bu sanki programlanmış biçimde cereyan ediyor, bu yüzden de göze pek hoş gelmiyor. Başlarda karşımıza çıkan dev fareler de ilk başta bizi gördükten sonra, ilk başta yan ana koyun gibi sekmeye başlıyorlar ve ondan sonra üzerimize gelip saldırmaya başlıyorlar. Zaten tek vuruşluk canları var, çok da fazla yaşamıyorlar karşımızda. Hem bizim yanımızda savaşan, hem de düşman niteliğindeki insan yapay zekasına gelince, o da aslında pek tatmin eder gibi durmuyor, sadece düşmana doğru gidip öylece vurmaya başlıyorlar, ya da işte bazen akıllarına geldiğinde korunuyorlar. Sosyal etkileşimler ve konuşmalarda bu durum biraz daha kendini düzeltiyor ve oldukça enteresan diyaloglar ortaya çıkıyor. Her NPC, kendi farklı karakterine sahip ve onlara uygun hareket etmemiz gerekiyor ki, daha sonra onlarla papaz olmayalım. Mesela, saraydaki mutfağa girdiğimizde, aşçıyla konuşurken ona sormadan önündeki elmalardan birisini aldığımı zaman, kendisinde yeteri kadar antipati uyandırmış oluyoruz. İşte daha önce de söylediğimiz gibi, Oblivion’daki her NPC’ye, gerçek bir insanmış gibi muamele yapmamız gerekiyor.

Yaşamak ve savaşmak

Büyük ihtimalle birçok ayrıntıyı da daha görememişizdir. Çünkü, o kadar kapsamlı bir yapım ki, bitirseniz dahi birşeylerin eksik ya da daha önce görmemiş olduğunuzu farkedip tekrar baştan oynama ya da en azından karakter değişip tekrar değişik birşeyler ile uğraşma ihyacı hissedebiliyorsunuz. Hatta bu konuda şöyle bir özet geçelim; Oblivion son zamanlarda oynadığımız tekrar oynanabilitesi en yüksek oyun olma özelliğini de taşıyor. Bu yüzden, gerçekten iyi bir yapım olma özelliğini sonuna kadar hakediyor. Uzun uzun oynayıp bitirmiş olmanız bile, yeni birşeyler keşfetmek ya da başka bir karakterin değişik özelliklerini ve büyülerini test etmek adına yeni baştan oynayabilirsiniz.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:04 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35