![]()  |  
|    |  #1 | 
|    Senior Member  Üyelik tarihi: Apr 2015  
					Mesajlar: 11.064
				   |     
			
			Dead Space    OYUN TÜRÜ: TPS YAPIMCI: EA Redwood Shores DAĞITICI: Electronic Arts OYUNCU SAYISI: Min: 1 Max: 1 ONLİNE DESTEĞİ: YOK ÇIKIŞ TARİHİ: 24 Ekim 2008 Uzay, uzay her zaman için insanoğlunun ilgisini çekmiştir, uzak ve bilinmeyen bu karanlık boşluk varoluşumuz hakkında sırlar barındırdığı gibi hayal gücümüzü de hep beslemiştir. Bilim kurgu yazarlarının en sevdiği temalardan birisi olan uzay, aynı zamanda karanlık, soğuk ve havasız ortamıyla bir korku öğesidir. İnsanoğlunun merakının başına ne gibi işler açabileceği bu karanlık ve gizemli uzay temasıyla birleşince de bilim kurgu türünün en klasik öğelerinden birisi ortaya çıkar, uzay korkusu. Romanlardan sinemaya, çizgi romanlardan oyunlara bu tema yıllardır kullanılıyor, ve yoruma epey açık bir alan olduğu için de aslında pek sıkılmıyoruz çünkü her defasında farklı bir şeyler deneniyor. Son zamanlarda korku gerilim ve hayatta kalma temalı oyunlarda pek bir yenilik göremiyoruz, daha çok varolan serilerin yeni devam yapımları karşımıza çıkıyor, Dead Space işte bu alanda yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan bir oyun, korku, gerilim, hayatta kalma, bilim kurgu, aksiyon ve üçüncü şahıs türlerini kendine taban olarak seçen EA Redwood Shores yapımı bu oyun zor bir görev üstlenmiş. Korku gerilim ağırlıklı oyunlar dediğim gibi pek fazla değil, piyasada bulunan bu türe ait çoğu oyun çoktan rüştünü kanıtlamış, belirli bir fan kitlesi olan ve ticari değeri büyük olduğu için yatırım ve geliştirme olanakları yüksek olan oyunlar. Dead Space bu noktada aradan sıyrılabilmek için ve bu türe yeni bir seriyi sokabilmek için hikaye, oyun mekanikleri, karakterler ve korku açısından diğerlerinden çok daha iyi olmak zorunda. Electronic Arts bu zorlukların bilincinde olarak oldukça sağlam bir hamle yapıyor Dead Space için, sadece bir oyun olarak değil, aynı zamanda pazarlama ve reklam kısmında ve promosyon kısmında büyük çaplı bir operasyona girişerek bir animasyon filmi, çizgi roman ve diğer ürünler ile piyasaya sadece yeni bir oyun çıkartmayı değil, aynı zamanda korku-gerilim türüne yeni bir soluk getirmeyi ve fanlara yeni bir seri sunmayı planlıyor. Korku gerilim severler, artık sevinmeye başlayabilirsiniz, Dead Space çıktı, ve hakkını çok güzel veriyor. ![]() İçinizde oyunun hikayesinin yeni gelmeyeceği bazı oyuncular olacaktır, bunlar bilim kurgu kültürüne oyunlar dışında da meraklı olan kitle. “Uzayda mahsur kalmış bir gemi içinde yaşanan garip olaylar” teması gerçekten klişe bir tema, ama iyi işlenirse ve diğerlerinden farklılıkları olursa her seferinde ilgi çekici olabiliyor. Dead Space aslında korku ve gerilimden çok bilim kurgu kültürüne dayanıyor, isim vermem gerekirse Solaris, Alien, 2001: A Space Odyssey ağırlıkta, hatta bilim kurguya yapılan saygı duruşu bunun da ötesinde oyunun baş kahramanında açıkça görülüyor. Dead Space’de oyuncular olarak uzay maden mühendisi Isaac Clarke rolünü üstleniyoruz, gördüğünüz gibi, Isaac ve Clarke, bilim kurgu yazınının iki büyük üstadı Isaac Asimov ve Sir Arthur Charles Clarke’ın isimlerinden oluşturulmuş bir karakter. Oyun günümüzden yüzlerce yıl sonrasında geçiyor, insanoğlu Dünya’nın tüm doğal kaynaklarını tüketmişler, haliyle dış kaynaklara yönelmişler. Neyse ki bu kötü günde insanlar uzay seyahati alanında uzman haline gelmişlerdir ve “gezegen kırma” adında bir işlem sayesinde bu kaynaksızlığa çare bulmuşlardır. Bir gezegenden parçalar kopartılıp içinden mineraller ve madenler ayıklanıp eritilerek toplanır ve yan ürünleri dünyaya gönderilir, bu iş için de onlarca uzay gemisi yıldızlar arasında dolaşıp madencilik yapmaktadır, bu filonun başında ise görkemli USG Ishimura bulunmaktadır, filonun en büyük ve en eski gemisi aynı zamanda en işlevsel olanı ve bugüne kadar en çok gezegeni kırıp maden toplayanıdır. Ancak olağan bir görev esnasında gemi ile olan tüm irtibat ve iletişim birden kesilir, bu hiç de olası bir durum değildir. Neler olduğunu anlamak için ufak bir tamir ve bakım ekibi oluşturulup yakınlarda bulunan bir gemi ile Ishimura’ya gönderilir. Oyun işte tam bu noktada başlıyor, gözlerimizi Isaac Clarke olarak açtığımızda ufak bir taşıma gemisinde buluyoruz kendimizi, hiper uzay seyahati bitip normal ilerleme moduna geçtiğinde Ishimura görünüyor önümüzde. Isaac Clarke olarak biz bir sistem mühendisiyiz, madencilik ve uzay gemileri alanında tamir, bakım ve uygulama alanlarında uzmanlaşmış bir uzay mühendisi. Isaac’ın bu görevdeki tek amacı Ishimura’yı tamir etmek değildir, çünkü başka kişisel nedenleri de var, Ishimura’da bulunan birkaç arkadaşı dışında en çok da ona holografik bir video ile acil durum mesajı gönderen ve garip şeyler söyleyen oldukça yakın olduğu özel bir insan için (bir kadın için olduğunu anladığınızı varsayıyorum artık) gitmeyi istemektedir. Gemiye kenetlenme esnasında bir şeyler ters gider ve biraz “sert” bir “iniş” yaparlar Ishimura’ya, kendi gemileri ile içine girecek şekilde ters bir iniş, kendi gemileri zarar görmüştür ve Ishimura ile bağlantı kurulamamaktadır, yapacak tek şey “madem mahsur kaldık, gidip etrafı inceleyelim” olduğundan (merak ve insanın başına gelenler) ekip içeri girer. Geminin ana bilgisayar arabirimine bağlanıp hasar raporunu indirdiğiniz anda birden kayışlar kopuyor ve oyun tam anlamıyla başlıyor, ekipten ayrılmışken tam birden tüm kapılar kilitleniyor ve ekibin başına korkunç yaratıklar musallat oluyor, Necromorph’larla da bu vesile ile tanışıyoruz. Gerçekten iğrenç görünümlü bu arkadaşlar ekibin büyük bir kısmını öldürüp sizi kalanlardan ayırıyor, daha doğrusu fırsatını bulamıyoruz çünkü topuklamamız gerekiyor. İşin daha da kötüsü tüm gemi Necromorph istilası altında ve işgal sebebiyle geminin hemen hemen tüm sistemleri hata vermekte, Isaac olarak bizler de geminin koridorlarını dolaşıp bir yandan sağ kalanlara ulaşmaya çalışırken bir yandan da karşımıza çıkan sorunları mümkün olduğunca giderip gemiyi elimizden geldiği kadar tamir etmeye çalışacağız ki gemiden kaçabilelim, bu da size 12 ve üstü saat sürebilen bir korku gerilim ve aksiyon deneyimi olarak dönüyor. ![]() Isaac Clarke, Dead Space’i diğer uzay ve yaratık temalı korku-aksiyon oyunlarından ayıran en büyük öğelerden birisi kendi başına. Çünkü yaratıklarla dolu dev bir gemide mahsur kalmış durumdayız, iletişim yok ve tek başımıza kalmışız (gemiden başka ucunda ara sıra iletişim kurabilen iki yan karakter dışında) ve oyuna başladığımızda elimizde bir adet bile silah yok. Garip değil mi, bir “shooter” olarak geçmesine rağmen oyunun baş kahramanı bir asker değil, askeri bir eğitimi de yok, ateşli silahlar da bir tanışlığı bulunmuyor, haliyle oyunda yaratıklara zarar verebilecek bir şeyler bulana kadar kaçıyoruz. Isaac tipik bilim kurgu kahramanlarından değil, tipik bir oyun kahramanı da değil, ateş gücü yok ve oyunda aslında başlarda bulduğumuz bir tane alet dışında silah da yok. Isaac diğer bütün silahları bulduğu teknik planlara bakıp yapıyor, bunlar dışında gerçek anlamada “silah” olan tek bir Pulse Rifle bulabiliyor o kadar. Peki neyle savaşıyor bu adam? Uzay çağının bir numaralı kaynak makinesi ile. Evet, USG Ishimura bir maden gemisi ve haliyle içinde süper silahlar değil madencilik ekipmanları ve tamir alet edevatları var. Biz de uzay çağının kaynak makinesini alıp düşmanımız olan yaratıkları gerçek anlamı ile kesmeye başlıyoruz. Zaten başka türlü de ölmüyorlar kolay kolay, uzuvlarını kesik parçalamak en geçerli yöntem. Ancak Isaac iyi bir mühendis ve yeteneklerini kullanıp bu basit uzay madenciliği ekipmanlarını tehlikeli ve güçlü silahlara döndürebiliyor oyun ilerledikçe. İşte bu nokta da Dead Space’in tür çeşitliliğini görmeye başlıyoruz. Oyunu ilk başta Doom 3’e benzetebilirsiniz, uzaydayız ve yaratıklar var evet, ama bir asker değiliz ve her yerden silah, bomba ve kurşun yağmıyor. Oyunun RPG’ye yakın olan öğeleri sayesinde kendi silahlarımızı yapma ve bulduğumuz “power node” isimli güçlendiriciler ile silahların belirli kısımlarında geliştirmeler yapabilmek gerçekten oyunu daha zevkli kılıyor. Isaac bulduğu planları ve şemaları kullanarak karşılaştığı atölyemsi yerlerde üzerlerinde oynayabiliyor. Böylece silahların güç ve kullanışlılığı artabiliyor. Mesela daha fazla kurşun almasını veya yükleme hızını arttırmayı başarabiliyoruz, elbette verilen hasarı da arttırabiliyoruz. Aletler dışında Isaac’in üzerinde bulunan uzay elbisesi de bu şekilde geliştirilebiliyor. Elbisenin sağladığı zırh gücü veya havasız ortamlarda sağladığı hava miktarı arttırılabiliyor.    |  
|   |        |  
 
  |    |